1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
00:00:15,160
Şimdi kadın, ince uzun da olur, kalın da olur, damarlı da olur...
00:00:18,440
...şöyle de olur, böyle de olur, deyince, bizim usta dayanamıyor,
00:00:21,240
birden ayağa kalkıyor. Ablacım, öylesini bulsam diyor,
00:00:24,320
ben diyor, şey yaparım diyor. -Ustaya bak...
00:00:31,040
Tabii canım, eskiden ona zıbık derler. Böyle, kahve değirmeni gibi olur. Şu kadar.
00:00:35,880
Tahtadan değil mi abi? Ben görmedim ama duydum yani.
00:00:41,040
Oh be abi, ne güldük ya... Vedat abi, buyur abi.
00:00:44,560
-Hadi bakalım. -Abi hoşgeldin.
00:00:46,320
-Hoşgeldin abi. -Sağlığınıza...
00:00:56,440
Zekicim, istersen şey yapalım...
00:00:58,760
Abi o kadar güldük ettik, Vedat Abimiz beklemesin.
00:01:05,320
Ne yaptın oğlum, naylona mı koydun onu ya?
00:01:07,520
Oğlum, ambalaj dandik olacak ki dikkat çekmeyeceksin. Değil mi abi ?
00:01:10,560
Tabii ya...
devamı yükleniyor...