1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:23:33,600
-50 - 55 dolar kadar. -Ver şunu arkadaş.
00:23:36,080
Bir tane altı patlar alacağım, dalacağım aralarına.
00:23:39,120
Yeter artık ulan! Uyandım artık ben o Amerikan rüyasından.
00:23:42,960
Aziz Efendi, sen aranıyorsun.
00:23:44,600
O Johnny Lesh denilen teresi de bulacağım. İndireceğim onu da.
00:23:47,400
-Aziz Efendi, sen aranıyorsun. -Ne aranması, olaylar bizi buluyor.
00:23:51,160
Efendim öyle değil, bayağı aranıyorsun.
00:23:54,080
Aa!
00:23:58,320
Aynı ben!
00:24:00,040
-On dolar. Alır mıyız bu parayı? -Alırız valla.
00:24:03,200
Horse... Horse Whisper... Horse Whisperer...
00:24:08,240
Horse, at!
00:24:10,960
Buna ne diyorsun? Johnny Lesh... Beş yüz dolar!
00:24:15,440
Wanted alemine girmiş demek ki eşşolueşşek!
devamı yükleniyor...