1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:41:37,600
Şuhu vukuundan beter derler ya...
00:41:40,480
Sen de bin doları verdin hemen.
00:41:42,480
Ömrümü veririm.
00:41:44,560
Erkek gibi hiç sevmem.
00:41:46,600
Heee, erkek gibi. Sırta bak. Aynı bizim hamal Hasan.
00:41:52,640
lhım...
00:41:54,440
Bana bak, sen hatıratını hangi elle yazıyorsun?
00:41:58,360
Güzel. Ben o elleri bir bağlayayım da, gece rahat uyuyayım.
00:42:04,160
-Hiç mi itimatımız kalmadı? -Yok efendim.
00:43:00,800
Lan bana bak... Akşam vaazına bekliyorum ona gore haa, beni delirtmeyin...
00:43:03,720
Al şu tüfeği koy kenara...
00:43:06,200
Bir yandan kanun işleri,
00:43:09,080
bir yandan kilisede papazlık...
00:43:12,640
...beş dakika oturacak vaktimiz yok be. Cenaze vardı da.
devamı yükleniyor...