1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
01:00:10,800
-Benim, oğlum. Aziz... -Haa...
01:00:18,000
Bana pek bir şey olmadı.
01:00:31,560
Buranın yerlisi miyim kardeşim? O zaman buranın yerlisi gibi muamele görmem gerekiyor!
01:00:37,680
Yok bunun toprağını alayım... Yok bunu şey yapayım...
01:00:41,520
Benden boncuk al, ateş suyu ver.
01:00:44,440
Sahte ateş suyu verdi herif ya!
01:00:47,280
Oğlanın gözler gitti. Kör oldu. Bak...
01:00:50,640
Ağaçla konuşuyor, nehirle konuşuyor diyorlar.
01:00:53,680
Çocuk göremiyor ki kardeşim kimle konuştuğunu!
01:00:56,680
Geçen bizim oğlanlar, bu şerifin yanında bir tane var...
01:01:00,240
-Ha... Chuck... -Ha.
01:01:02,160
Onun kafasındaki keneyi alayım darken, adam rahat duramıyor tabii...
01:01:06,600
-Çocuklar da yanlışlıkla, şak deriyi alıyorlar. -lyy...
01:01:10,400
Ondan sonra kızılderililer kötü! Kollayacaksın götü! Yok öyle!
devamı yükleniyor...