1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
01:06:01,400
Mary Lou'mu orada vurmuş.
01:06:14,760
Sana uğursuz dediler, cezayı bana kestiler.
01:06:19,120
Yavrumu, seni öldürmemi istediler.
01:06:25,160
Kıyamadım...
01:06:31,560
Seni Ağlayan Nehir'e bıraktım.
01:06:34,560
Beni affettin mi? Affettin mi beni kızım?
01:06:41,800
Johnny Lesh belasını buldu şef! Gömdük onu.
01:06:45,080
Yalnız, Sultanın emaneti sendeymiş.
01:06:48,120
Onu bize vermek zorundasın. Bu kızılderili beyaz savaşı değil şef!
01:06:52,800
Bizim size bir düşmanlığımız yok. Hele ki Suzan'ın babasıysan...
01:06:57,080
Sağolasın damat.
01:06:59,720
Ama benim bir zaafım var.
01:07:02,080
Sevdiklerim gittikten sonra kendimi kumara verdim.
01:07:06,640
Ne toprak kaldı, ne çit çubuk...
devamı yükleniyor...