1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
01:32:09,320
Gelecek yavrum. İnşallah gelecek.
01:32:11,400
-O atla gösteri yapan adam vardı. Ne oldu? -Cevap bekliyoruz.
01:32:14,400
Aziz, şiir okuyacak kızımız geldi. Oku yavrum.
01:32:18,440
Bir apaçi ağlıyor, Gözleri yaşlı...
01:32:22,960
-Yalnız bir... -Aziz Bey...
01:32:24,920
Ne var lan?
01:32:26,040
Şerif Lloyd seni meydanda düelloya davet ediyor. Saat 6'da...
01:32:30,200
-Aziz, bırak ben gideyim. -Şerifin karşısına ben çıkacağım.
01:32:32,960
-Suzan seni ateşe atamam. -Aziz, benim işim bu.
01:32:35,880
Benim için çocuk oyuncağı. Benden daha hızlı silah çekemezsin.
01:32:39,480
-Ben de hızlı silah çekiyorum. Bak! -Benim silahım lan o!
01:32:43,360
Haa...
01:32:44,960
Çek bakalım silahını, ne kadar hızlısın?
01:32:47,240
Suzan, sana nasıl silah çekeyim?
devamı yükleniyor...