1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
01:36:05,000
Kendi ellerimle koca elması nasıl vereyim ben?
01:36:07,880
-Amaaan... Ver kurtul sen de be! -Lan sirkeli suyunu siktirme lan!
01:36:12,400
-Lan çık dışarıda oyna sen de! Hadi! -Vur, vur, vur o küçüğe de vur.
01:36:16,720
Kafasına vur ki ağabeyi gibi onu da delirt.
01:36:20,680
Ya ben ne yapacağım?
01:36:22,560
Ben kafayı yiyeceğim. Yarın öğlen burada olur hepsi.
01:36:26,760
Kendimi vuracağım... Kendimi vuracağım!
01:36:30,480
Kolay değil yenge, avize taşı gibi taş!
01:36:34,360
-Ne dedin lan sen? -Avize taşı!
01:36:39,200
-Aferin lan Chuck. Çak. -Yapma şerif.
01:36:44,720
Lan bu sefer essahtan çak!
01:36:47,360
Ahhhhh!!!
01:36:49,360
Babanın düşmanlarını sikeyim.
01:36:53,840
Avize taşı değil mi? Aahhh...
devamı yükleniyor...