1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
01:51:17,960
-Siz ilgilenmiyorsunuz çizmeyle. -Maalesef...
01:51:21,400
-Alpay Abi müsaade var mı? -Tabii...
01:51:23,800
Vedat Abi, belki ilgi alanınıza girer diyerekten, şöyle bir şey yaptım...
01:51:31,120
Bu abi, Zümrüt kaplama...
01:51:36,360
...tamamen zümrüt Nançaku. - Vaay be...
01:51:39,800
-Mımçıka yanında mıydı ya? Mımçıka değil, nançaku.
01:51:42,480
Did you mean Mımçıka ? Bu nançaku, tamamen zümrüt abi.
01:51:47,320
Bu, Osmanlı Sultanının, Çin hükümdarına bir hediyesi.
01:51:51,720
Ve, bunu şöyle yapmışlar, bu zümrütleri...
01:51:55,560
-Eee? -Vedat abi, alıcıysan anlatacağım.
01:52:00,560
E anlat tabii ya...
01:52:02,520
Sultan, Aziz'le Lemi'yi huzuruna çağırıyor...
01:52:28,280
lk weet niet wat ze hierin doen, maar het is ontzettend lekker!
01:52:32,360
-Yapana helal olsun. -Afiyet olsun.
devamı yükleniyor...