1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:37:31,920
İşte, atıcılık, kement, aşçılık, trickshot. Sonra bir ara otelde takıldım...
00:37:38,320
Van Dyke...
00:37:40,680
Hangi vicdansız kovboy sizi böyle çalıştırıyor efendim?
00:37:44,320
Hangi kovboy? Yok öyle bir kovboy.
00:37:52,120
Fotograf sizden mi düştü acaba?
00:37:55,480
Evet.
00:37:58,920
Lezzo...
00:38:00,320
-Ehemmiyetli biri galiba. -Öyle... Sevdiğim biri.
00:38:04,880
Eee... Siz ne tarafa gidiyorsunuz?
00:38:07,440
Efendim ben kelle avcısıyım. Johnny Lesh'l teslim etmeye götürüyorum.
00:38:12,200
-Lanet olsun! Neden bahsediyorsunuz siz? -Ne oluyor ya? Bir dakika.
00:38:15,240
-Johnny Lesh! Sonunda, sen ha? -Değil değil! Aziz söylesene!
00:38:18,760
-Suzan kardeş, allahaşkına! -Suzan hanım bir saniye!
00:38:20,960
Sen çekil! Çekil! Yoksa seni de gebertirim. Aslında çekilmene de gerek yok.
devamı yükleniyor...