1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:39:13,120
-Yaaa... Galata, Tophane...Külhanbeyleri... -Anamı kesen ben... Babamı kesen ben...
00:39:17,880
-Arap bacıyı yap! -Küçük hanım bu akşam ne yemek isterler?
00:39:21,400
Öyle değil lan, sesini öne al...
00:39:23,000
Küçük hanım yemek hiç yapamadım, bugün kilerde hiç birşey kalmamış.
00:39:26,000
Biraz sert olmuyor mu öyle?
00:39:27,640
Şu isle yüzümü biraz kara yapayım, tam arap bacı. Tam...
00:39:30,160
Başörtü olsa aynısını yapıyoruz.
00:39:32,520
Eh... Lokum! Turkish delight! Lokum!
00:39:35,920
Arap bacıyı anlamadım ama lokum mantıklı geldi.
00:39:38,440
-Buyrun efendim... -Turkish delight...
00:39:40,840
-Lokum zaten bizden çıkmadır efendim. -Hmmm...
00:39:43,960
-İnandınız değil mi Johnny Lesh olmadığıma? -İnandım.
00:39:46,960
Suzan Hanım, bir de bizde şey vardır... O silah çıktı mı illa patlar.
00:39:50,800
Haa...
devamı yükleniyor...