1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:49:13,000
-Sigara versin bana... Sigara yok. -Hah. Al. Ayna.
00:49:16,360
Hah, deli deli görünce sopasını saklarmış.
00:49:19,880
Ayna iyi oldu. Artık bakar bakar durur.
00:49:23,000
Abi. Bu benim annemin resmi. Sende kalabilir.
00:49:26,840
Nerden aldın lan onu? Yürü bakayım sen, yürü! İşine bak hadi!
00:49:31,000
Yürüü!
00:49:32,520
Aferiin! Kollarını daa!
00:49:36,080
Kollarını da sallaa!
00:49:46,120
Senin bu Johnny Lesh'le ne işin var Şerif?
00:49:49,360
Johnny Lesh geçen ay bir posta arabasını soymuş.
00:49:52,840
Yumruk kadar elmas kaldırmış.
00:49:56,320
Ama Sioux'lar onu alt geçitte kıstırıp elması elinden almışlar.
00:50:00,520
Şimdi Sioux'ların yerini Johnny Lesh'e söylediğinde...
00:50:03,720
...Johnyy Lesh onların anasını beller.
devamı yükleniyor...