1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:48:29,440
Hişşt! Ezdirme kendini!
00:48:32,600
-Bura da bizim günah çıkarma kabinimiz. - Çıkıyor mu bari günahlar?
00:48:36,320
Eh işte... Çıktığı kadar. İdare ediyoruz.
00:48:40,720
Ne yapıyorsun lan sen orda? Çık lan dışarı cacıkçı. Çık!
00:48:46,440
Bu da benim bir numara, Eugene.
00:48:49,760
Bunun anasına atlayacağıma dağa taşa atlıyaydım...
00:48:52,680
Elleşme Şerif, beli ki meczup...
00:48:54,960
Lan ne meczubu... Kendi sattığımız açık viskiden delirdi...
00:48:57,720
-Arkadaşları buna yürüyen Johnnie derler... -Yürüyen Johnny mi?
00:49:01,000
Hee... Merhaba de len abine!
00:49:02,920
Merhaba abi.
00:49:04,280
Yanlış anlama, bu kadın var ya? Ben bu karının günahını çıkarıyordum.
00:49:07,600
Tam çıkardım abi, sen geldin.
00:49:09,360
-Hoşgeldin abi. Bir sigara var mı abi? -Sigara yok.
devamı yükleniyor...