1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:47:20,440
-Buyur akşam vaazına katıl istersen... -Akşam okundu mu?
00:47:24,480
Ney?
00:47:38,200
Ayağın biri arızalı olunca tabii...
00:47:42,280
Buyrun...
00:47:47,280
Öyle ahım şahım bir kilise değil.
00:47:50,240
Maksat dini vecibeler yerine gelsin.
00:47:55,120
Şşşt, sakın çizmeyi çıkarma ha, çalarlar ibneler.
00:47:59,880
Din ve devlet işlerini ayır şerif, böyle çok yorulursun valla.
00:48:03,440
Kamu hizmeti ne yapalım? Mecburen...
00:48:06,600
-Hadisene lan, bitmedi mi yerler daha? -Kölelik kalkmadı mı ya?
00:48:10,440
Yahu kölelik dediğin öyle birden bire kalkar mı, allahını seversen?
00:48:13,720
Yavaş yavaş kaldırıyoruz işte. Kalk lan!
00:48:19,040
Bu var ya, bir gospel okusun, ağlarsın ağlarsın.
00:48:24,120
Hadi giy bakayım üstünü. Yanık yanık oku ha!
devamı yükleniyor...