1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:52:48,160
-Postaneyi soruyor. -Tabii canım.
00:52:51,000
Merak etmeyin, istediğiniz her şey halledilecek.
00:52:55,240
Öncelikle şu Sioux şefinin kellesini aldık mı, daha da burada barınamaz itoğluitler.
00:53:01,240
Hem de Johnny Lesh'e yanlış yapmak neymiş, öğrensin gavatlar. Değil mi?
00:53:07,160
Yarın şafak vakti Zozo The Kid'le yola çıkacağız.
00:53:10,200
Yaşa...
00:53:11,160
Sioux'lara bulaşma işi hiç hoşuma gitmedi ama... Neyse...
00:53:19,520
-Doğru söyle pompada mıydın? -Şerif.
00:53:22,920
Demin hanımın yanında da öyle konuştun. Bu şekilde konuşma.
00:53:26,720
Ne var canım, benden çok bıyığı var.
00:53:30,040
Şşşş!
00:53:38,480
Neyin var Suzan?
00:53:42,880
Suzan, bu elmas bizim için çok önemli. Ucunda kellemiz var.
00:53:47,000
Yarın sabah gitmek zorundayız.
devamı yükleniyor...