1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
00:53:49,680
Sen istersen gelme ama... Gelirsen çok faydan dokunur.
00:53:56,160
-İçeride bıyığı var dediler, duydum! -Yahu, benim de bıyığım var, ne olacak?
00:54:00,920
-Sendeki güzelliği görememişler demek ki... -Yaa... Tabii tabii...
00:54:05,040
Güzeli görmek de bir hüner ister Suzan. Bazısı bakar, göremez.
00:54:09,160
Ayrıca, nereye baktığın değil...
00:54:13,680
...orada ne gördüğün önemli.
00:54:24,960
Yarın görüşürüz.
00:54:33,520
-Kovboy, içeri gelsene! -Ben kovboy değilim anam!
00:54:41,360
Geç...
00:54:43,680
Lan, geç!
00:54:46,400
Vay be! Muhteşem bir hikaye!
00:54:49,520
-Elmas Sioux'lara geçmiş demek? -Evet abi.
00:54:52,000
Vay be...
00:54:52,960
Ya ben en çok, bunu çizmeye nasıl bağlayacaksın, onu merak ediyorum.
devamı yükleniyor...