1. Yüzyıl'da, padişahın özel bir göreviyle Amerika'ya yollanan Osmanlı yetkilileri Aziz Bey ve Lemi Bey'in başından geçenler, gerçek bir macera romanını aratmıyor. Bir tren yolculuğu sırasında, yanlarında bulunan paha biçilmez bir elması, treni basan haydutlara kaptırırlar. Bu büyük kaybın ardından, hem değerli taşı geri almak hem de kaybettikleri parayı yeniden kazanmak için çareler ararlar.
öncesi yükleniyor...
01:30:30,680
Böyle hazade bir beyefendiye ateş edilmez. Salonda birşeyler içer miyiz Aziz Bey?
01:30:34,760
Siz için, biz sonra iştirak ederiz. Herkese saygımız vardır.
01:30:38,480
Şerif adımı yaz. Hadi selametle...
01:30:40,760
Görüşmek üzere. Bir gün bir kadeh içkinizi içerim.
01:30:43,720
-Başımla beraber... -Aaaaa! Umarım.
01:30:48,560
Ne yapıyorsun lan?
01:30:51,320
Biz sana adamı vur dedik, sen kendine vurduracaksın. Civelek!
01:30:53,680
Şerif, seni var ya buraya çivilerim. Delirtme beni!
01:30:59,360
Aziz Efendi...
01:31:02,760
Aziz Efendi... Kuru kuru olmaz, dur antrenman yapalım, hamlığın gitsin.
01:31:07,080
Dur ulan yağlama. Daha fazla yağlama. Başımızı belaya sokacaksın.
01:31:10,000
-Sırtıma sür biraz. -Dur. Konuyu bilmiyorsun. Yürü.
01:31:13,640
-Bu kim? -Yürü yürü!
01:31:20,000
Kel, kör, kendi işini kendin gör...
devamı yükleniyor...